Le Nouvel Observateur Dergisi Sayın Adnan Oktar’ın Darwinizm’e Karşı Elde Ettiği Zaferi Tasdik Etti

22 Ocak 2009 tarihli Le Nouvel Observateur dergisinde Sayın Adnan Oktar"ın Darwinizm"i yerle bir eden bilimsel mücadelesine kapsamlı olarak yer verilmiştir. Her ne kadar haberde, iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü"nün psikolojik savaş yöntemlerinde kullandığı üslubun izleri varsa da, Sayın Adnan Oktar"ın Darwinizm"e karşı elde ettiği ezici zaferin üstünlüğü karşısında, bu zaferi anlatmak durumunda kalmışlardır. Zira Sayın Oktar"ın eserlerinde yer alan ve ilmi olarak reddedilmesi mümkün olmayan kesin ve net deliller karşısında evrim teorisi tam anlamıyla yenilgiye uğramıştır ve bu gerçeğe tüm dünya tanıklık etmektedir. Bu eserler Sayın Nicholas Sarkozy, Sayın Tony Blair gibi çok sayıda önde gelen devlet adamının, siyasetçinin, düşünürün, akademisyenin fikir yapısında çok olumlu ve güzel değişikliklere vesile olmuştur. Nitekim yazıda da bu gerçek ifade edilmektedir.

Marie Lemonnier

Aşağıda, söz konusu dergide yer alan ve Darwinistlerin mağlubiyetlerinin itirafı niteliğindeki bölümlerden birkaç örnek sunulmuştur. Haberin içeriğindeki, "Bugüne kadar gerçekleştirilmiş en büyük Yaratılışçı saldırı", "(Darwinist) Eğitimde panik başgösterdi", "Adnan Oktar Müslüman dünyasındaki en etkili evrim karşıtı hareketin önderi", "Vuruş gücü son derece etkileyici", "Korkunç etkileyici oldu", "Bugüne kadar böylesine büyük bir Darwinizm karşıtı hareket olmamıştı" gibi ifadeler, Darwinist ve materyalistlerin Sayın Adnan Oktar"ın çalışmaları karşısında ne büyük bir acizlik ve çaresizlik içinde olduklarının delillerindendir. Yazıda dikkat çeken bir diğer ifade de, " Eğer Yaratılışçı fikirler, bu laik felsefenin hakim olduğu toprakları fethederse MÜCADELE KAZANILMIŞ OLACAK. BÜYÜK HAYALİ, DİNDAR BİR AVRUPA GERÇEK OLACAK…" cümleleridir. Burada yer alan laik felsefe ifadesiyle kast edilen, elbette inançlara saygılı, fikir özgürlüğünü savunan, dinsizin de dindarın da, ateistin de imanlı bir insanın da dilediği gibi düşüncelerini açıklayabileceği yani Sayın Adnan Oktar"ın ve tüm Müslümanların savunduğu bir laiklik düşüncesi değildir. Kast edilen dinsizliği temel alan ve savunan, din ahlakına ve inanca karşıt materyalist felsefedir. Ve Avupalı Darwinistlerin ve materyalistlerin asıl korkusu da, yaklaşık 150 yıldır Avrupa"yı adeta esir almış, büyük bir karanlığa sürüklemiş materyalizmin artık çöküyor olmasıdır. Allah"ın izniyle Darwinizm"in yıkılması ve materyalizmin çökmesiyle, Avrupa –tam da materyalistlerin korktuğu gibi- akın akın din ahlakına yönelecek ve gerçek aydınlanma dönemine girecektir.

   

 
2007 Ocak ayında FRANSA, KENDİ TOPRAKLARINDA BUGÜNE KADAR GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ EN BÜYÜK YARATILIŞÇI SALDIRIYLA KARŞILAŞTI.
 
EĞİTİMDE PANİK BAŞGÖSTERDİ. Bu zehirli hediyenin (Darwinizme zehir etkisi gösteren bu eser, Avrupa"nın kurtarıcısı ve aydınlatıcısı niteliğindedir) gizemli göndericisi kim?
 
Kendisi (SAYIN ADNAN OKTAR), MÜSLÜMAN DÜNYASINDAKİ EN ETKİLİ EVRİM KARŞITI HAREKETİN ÖNDERİ.
 
(Sayın Adnan Oktar) Kravatlı, güzel sanatlar eski öğrencisi, bugün karşımızda ULUSLARARASI ÜNE ULAŞMIŞ BİR BİLİM ADAMI, YAZAR OLARAK BULUNUYOR.
 
Kendinden emin. Amacına ulaştı. DÜNYA ÇAPINDA KENDİSİNDEN BAHSETTİRDİ. ATLAS’ININ – İYİ BİR İNANAN OLARAK NİTELEYİP KUTLADIĞI – FRANSA CUMHURBAŞKANI NICOLAS SARKOZY’NİN DİNİ SÖYLEMLERİNE VE TONY BLAIR’İN KATOLİKLİĞE DÖNÜŞÜNE İLHAM KAYNAĞI OLDUĞUNA EMİN OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.
 
VURUŞ GÜCÜ SON DERECE ETKİLEYİCİ. DAHA ŞİMDİDEN ESERLERİNDEN 71 TANESİ FRANSIZCA OLARAK YAYINLANMIŞ DURUMDA. Aralarında çocuklar için olan “Bana Yaradılışı Anlatın” veya “Küçük dostlarımız karıncaların dünyası” kitaplarının da bulunduğu eserlerinden 71 tanesi daha şimdiden Fransızca olarak yayınlanmış durumda. Bütün kitapları Merkezi Montreal’de bulunan Orientica.com sitesinde mevcut. Ayrıca Paris’in 11. ve 18. ilçelerindeki bazı İslami kitabevlerinde de bulunmakta. Hatta örneğin Amazon.fr veya Fnac.com gibi önde gelen internet siteleri dahi düzinelerce referans öneriyor.
 
Propaganda mekanizması KORKUNÇ ETKİLİ OLDU. BİLİMLER AKADEMİSİNİN YAPTIĞI BİR ANKETE GÖRE ÜLKEDEKİ LİSELİLERİN %75"İNİN EVRİM TEORİSİNE İNANMADIĞI ORTAYA ÇIKTI.
 
İstanbul Teknik Üniversitesi"nde görev yapan jeolog Prof. Celal Şengör"ün analizi şöyle: "Yakın zamana kadar evrimi gayet iyi tolere eden İslam"da (İslamla evrimi bağdaştırmaya çalışmak, Darwinist bir propagandadır ve Sayın Adnan Oktar"ın eserleri vesilesiyle bu propaganda etkisiz olmuştur.) BUGÜNE KADAR BÖYLESİNE BÜYÜK BİR DARWİNİZM KARŞITI HAREKET OLMAMIŞTI. HARUN YAHYA"NIN FİKİRLERİNİN ENDİŞE VERİCİ İLERLEYİŞİ …" (Sayın Oktar"ın fikirlerinin Türkiye"de ve dünya genelinde maneviyatın güçlenmesine, inancın artmasına vesile olması sadece materyalistler ve Darwinistler açısından endişe vericidir. Bu gerçek dışı beyanların Darwinizm"in çöküşünü engellemesi mümkün değildir.)
  
Eğer Yaratılışçı fikirler, bu laik felsefenin hakim olduğu toprakları fethederse MÜCADELE KAZANILMIŞ OLACAK. BÜYÜK HAYALİ, DİNDAR BİR AVRUPA GERÇEK OLACAK… Çünkü bizzat kendi ifadesine göre Darwinizm"in yok edilmesi sadece birinci aşama. Bu, toplumun tekrar inançlı olması için bilincinde açılacak "psikolojik bir kilit".
 
 
SAYIN ADNAN OKTAR’IN LE NOUVEL OBSERVATEUR RÖPORTAJINDAN BÖLÜMLER

ADNAN OKTAR: Harun Yahya. Harun, Musa’nın yardımcısıydı biliyorsunuz, Yahya da Hz. İsa’nın yardımcısıydı. Yardımcılık sıfatını güzel vurguladığı için. Evet

ADNAN OKTAR: İkisi de büyük peygamberlerin yardımcıları. Harun Musa’nın yardımcısı, Yahya da Hz. İsa’nın yardımcısı, ben de Hz. Muhammed’in ümmetinin yani ona bağlı olan insanların yardımcısı olmak istediğimi vurgulamak için sembolik anlamda o ismi aldım.

ADNAN OKTAR: Çocukluğumdan beri ben güzel huyluydum hep. İnsancıldım, merhametliydim, mesala annem yorulurdu onun kucağına yanaşmazdım, kucağına almak isterdi ben kabul etmezdim annemi, yorulmasın diye. Lise yıllarında… evet lise sonda namaza başladım. Fındıklı Güzel Sanatlar Akademisi’ni kazandım, iç mimari bölümünü. Okulu üçüncü olarak kazandım Güzel Sanatlar Fakültesi’ni. Oraya gidince orada yoğun olarak faaliyetlere başladım.

ADNAN OKTAR: Lise sonda. Lise sonda… Maddeyi daha iyi kavradım. Yani maddenin beyinde bir görüntü olduğunu daha iyi gördüm. Yani madde dışarıda var fakat biz maddeyi beynimizde görüyoruz. Yani beynimizde şu kadar ki bir et parçasının içindeki elektrik akımını biz görüntü olarak görüyoruz. Mesela ben sizi şu an beynimdeki minik televizyonumdan seyrediyorum. Beynimdeki küçük bir ufak televizyon var monitor, orada seyrediyorum. Sizi kocaman gösteriyor bana.

ADNAN OKTAR: Said Nursi’nin kitaplarını okudum, Risale-i Nur Külliyatı’nı okudum, İmam Rabbani’nin Mektubatı’nı okudum.

ADNAN OKTAR: Fettullah Gülen’i severim ben. O da Nur talebesidir. Said Nursi’nin kitaplarını okur o da. Demokrattır, ılımlıdır, sevecendir. Evet onun fikirlerini ben benimsiyorum, Fettullah Gülen’in güzel fikirleri, düşünceleri, insancıllık anlayışını, demokrasi anlayışını, bütün insanları kucaklamasını ve onlara karşı şefkatle bakmasını güzel görüyorum.

ADNAN OKTAR: Evet, 1979 dan 1983’e kadar Fındıklı Güzel Sanatlar Akademisi’nde okudum, 83’de İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümüne geçtim. Ama o zamanlar yoğun anarşi terör vardı deliydi ortam. Ben de okulu bırakmak zorunda kaldım. Yani bir süre devam ettim ama sonra devam ettiremedim.

ADNAN OKTAR: 86’da akıl hastanesine girdim. Ayağımdan sol ayağımdan zincirlediler. Yatağa bağladılar zincirle. Tehlikeli hastalara yapılıyor bu.

ADNAN OKTAR: 45 gün zincirle tutuldum sonra 10 ay böyle, kıfayeti olmayan, kafasını oraya buraya vuran, yerde çırpınan, cinayet işlemiş akıl hastaları vardı. 300 tane akıl hastası. Onları bulunduğu büyük bir koğuş vardı böyle Abdülhamit devrinden kalma eski bir bina. Onun içerisinde 10 ay kaldım, onlarla beraber.

ADNAN OKTAR: Ama sonra Askeri hastanede ruhen ve bedenen de sağlıklı olduğuma dair rapor verdi Askeri hastane. Ama o arada kitaplarımı tanıtanlar bunu yazan bir deli o yüzden kitaplarını okumayın, şeklinde propaganda yaptılar yıllarca.
 …
ADNAN OKTAR: Amerika, İngiltere, Danimarka, Norveç, İsveç, Hollanda, ama özellikle Fransa. En çok Fransa, İngiltere, ve Amerika’ya. Bu üçü özellikle.
İtalya’da da dağıtıldı. … Fransa, darwinizmin, materyalizmin ve felsefenin ve ateizmin en güçlü olduğu yer. En hayati yerdi. Çok önemliydi orası.

ADNAN OKTAR: Ve felsefenin yurdudur biliyorsunuz Fransa. En önemli yer olduğu için en önemli ağırlığı da oraya verdik. Neticeyi de aldık, ama çok iyi şu an.

ADNAN OKTAR: Fransa’daki devletin ideolojisidir darwinizm. Yani bütün sistemin ideolojisidir. Fransa’da devlet darwinizmin üstüne kuruludur… Dolayısıyla devlet mecburen ateizme hizmet ediyor. … Gençlik ve bilim adamları da mecburen bu resmi ideolojinin baskısı altında oluyorlar.

ADNAN OKTAR: Ben Fransa’ya özgürlük getirmiş oldum. Yani daha özgür düşünmelerini sağladım. Darwinizmin bir sahte oyun olduğunu, sahtecilik olduğunu, bunu gösterdim. Yüz milyon fosilden insanların haberi yoktu. Yaşayan fosil var. Yüz milyon fosil yani şu anki canlılarla aynı olan yüz milyon delil olan fosil var. Bunun varlığını insanlara gösterdim. Bu Fransa’yı çok ciddi şekilde sarstı.

ADNAN OKTAR: Darwinizmin tahribatını ortadan kaldırmak çünkü anarşi ve terörün kökeninde darwinizm var. Komünizmin, faşizmin, satanizmin bütün ateist felsefelerin kökeninde darwinizm var. Dünyadaki şu anki terörün kökeninde de darwinizm var. Darwinizmin yıkılması demek dünyanın kurtuluşu demektir.

ADNAN OKTAR: Mesela Sarkozy’nin konuşmasını açıklıyorum. Siz ona göre değerlendirin. Sarkozy daha önce böyle düşünmüyordu. Nicolas Sarkozy diyor ki: “Her insanın düşüncesinde ve kalbinde var olan Yüce Allah’tır. İnsanı esir kılmayan, onu özgür kılan Allah’tır. İnsanların ölçüsüz kibirine ve deliliğine karşı bir sur olan Allah’tır. Tüm farklılıkların ötesinde sürekli olarak insanlara bir alçakgönüllülük ve sevgi mesajı, barış ve kardeşlik mesajı, hoşgörü ve saygı mesajı veren Allah’tır.

ADNAN OKTAR: Bu, basına olan demeci. Hatta Le Monde bu konu için şöyle dedi bu açıklamasından sonra, kimse bu kadarını beklemiyordu diye haber yaptı Le Monde.
… Mesela Tony Blair biliyorsunuz sosyalist ve darwinistti. O da çok ciddi şekilde değişti. … Akşamları Kuran okuduğunu ve ünlü sanatçılara Kuran hediye ettiğini söyledi, diyor.

ADNAN OKTAR: Ben Avrupa’nın dindar olmasını istiyorum. Musevi de olabilir, Hıristiyan da olabilir.

ADNAN OKTAR: Tabii ki İslam dini asıl geçerlidir, ama Hıristiyanlık ve Musevilik de tahrif olmuş olsalar dahi eski hak dinlerdir, gerçek İslam dinleridir.

Le Nouvel Observateur:  Sarkozy hakkında ne düşünüyorsunuz?

ADNAN OKTAR: Bence çok iyi bayağı akıllı. inşaAllah bütün Fransızlar onun gibi olur.

Le Nouvel Observateur:  Laiklikle ilgili konuşmalarını demeçlerini beğeniyor musunuz?

ADNAN OKTAR: Çok güzel tabi. Laiklik, yani laiklik samimi Müslüman ortaya çıkartır, samimi Hıristiyan ortaya çıkartır. Laikliğin olmadığı bir ortamda samimiyetsizlik ortaya çıkar. Yani münafık tabir edilen insanlar ortaya çıkar. Mesela Müslüman olmadığı halde Müslüman’ım demeye başlar. Ama laiklikte böyle bir şey olmaz. Dinsiz açıkça dinsiz olduğunu söyleyebilir.

ADNAN OKTAR: Yayınevimiz meşhurdur. Size o konuda detaylı bilgi vereceğim inşaAllah. Evet.

ADNAN OKTAR: Onların (Amerikalı Yaratılışçılar) Yaratılış’ı anlatmadaki güçleri çok çok zayıf. Yani Avrupa’da hiçbir zaman için etkili olmadılar. Amerika’da da çok etkili olmadılar. Yani daima güçsüz ve küçük bir gruptular. Ama benim yaptığım çalışma Avrupa’da, yani basının kendi ifadesi, ben demiyorum, mesela diyor ki Almanya Stern dergisi, “Gök gürültüsü gibi patlayan kitap” diyor. Yani Avrupa’yı yerle bir etti, bu çok önemlidir. Mesela ABD Science bilim dergisi, “Evrime yapılan en göz kamaştırıcı görünümdeki saldırı” diyor. Mesela İsveç’te yayınlanan bir gazete, “Darwin’e meydan okuyan muhteşem eser”. İrlanda Irish Times gazetesi, “Bu yıl şu ana kadar olan en olağanüstü olay” diyor. Mesela ABD New York Times gazetesi, “En büyük ve en güzel Yaratılışçı meydan okuma” diyor. Fransa La Liberation, “Tam bir panik gerçekleştirdi” diyor mesela. Fransa Science bilim dergisi, “Atlas soğuk duş etkisi yaptı” diyor. İtalya La Stampa gazetesi, “Elveda Darwin” diyor. Yani Avrupa’yı kökten sarsıp, Darwinizm’i Avrupa’da yerle bir eden bir eser bu. Daha önce Yaratılışçıların böyle bir gücü yoktu. Evanjeliklerin böyle bir gücü yoktu.

ADNAN OKTAR: Hıristiyanların çoğu Darwinist, Amerika’da, öyle bir şey yoktur. Yani Avrupa’da da Hıristiyanların Amerika’da da Hıristiyanların çoğu Darwinist’tir.

ADNAN OKTAR: Evet, ama yani, o halkın dindarlığından kaynaklanıyor. Yoksa yani anti-Darwinist bilinçlenme ve anti-Darwinist kitaplar ve eserler Amerika’da o kadar güçlü değil. Delilleri de güçlü değildi. Çünkü bir kere dünyanın yaşının altı bin yıl olduğunu söylüyorlar. Orada bir kere en başta kaybediyorlar. Yani bu durumda zaten anti-Darwinist çalışma yapılamaz. Halbuki dünyanın 15 milyar yıllık geçmişi vardır.

ADNAN OKTAR: Mesela Fransa Le Point, “Darwin’i kurtarın” diye başlık attı. Yani bu esaslı bir etki olmasa böyle demez.

ADNAN OKTAR: Ama mühim olan yani netice. Çünkü mesela, Türkiye’de Darwinizm’e inanmayanların oranı şu an %90. Yani çok büyük bir netice bu. Daha önce tam tersineydi. Mesela 71’lerde %70’ti Darwinizm’e inananların sayısı Türkiye’de. Şu an Darwinizm’e inanmayanlar %90.

ADNAN OKTAR: … mühim olan şuurlu ve etkili bir fikrin var olduğunun ve Darwinizm’in yıkıldığının bilinmesi çok önemlidir halk arasında. Bunun bilinmesi zaten konuyu psikolojik olarak ve bilimsel olarak bitirir.

ADNAN OKTAR: Mesela Darwin’in kitapları ilk başta çok azdı bundan 170 yıl önce, 160 yıl önce Lamarck ortaya çıktığında onun fikirleri dünyada çığ gibi yayıldı ama çok az sayıda kitabı vardı. Darwin ortaya çıktığında da kitapları çok çok az sayıdaydı ama bütün dünyayı kapladı ve bütün dünyanın felsefesini değiştirdi. Şimdi aynı şekilde anti-darwinist bilimsel eserler, gerçekler ortaya konunca az da olsa aynı etkiyi yaptı ve bütün dünyada anti-darwinist bir yapılanma meydana getirdi.

ADNAN OKTAR: Bir kere ara geçiş formu yok. Yani bu çok önemli Darwinistlerin yalanını ortaya çıkarttık. Mesela diyor ki “Darwin, eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş yavaş gelişmelerle türemişse neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz?” Ara geçiş formu yok. Bir tane ara geçiş formuna rastlanamadı şu ana kadar. Hatta ben ara geçiş formu bir tane getirsinler 10 trilyon vereceğim dedim, aylardan beri söylüyorum, kimse bizim kapımıza gelmedi para için. İnsanlar bayağı sıkıntıdalar, biliyorsunuz ekonomik kriz var, ben 10 trilyon vereceğim diyorum ama eğer insanların elinde böyle bir fosil olsa alıp getirirlerdi. Tek bir tane ara geçiş fosil yoktur Darwin’in izah ettiği gibi.

ADNAN OKTAR: (Darwin’in teorileri) Terör ve şiddete sebep oluyor. Yani Hitler’in, Stalin’in, Mao’nun fikirleri tamamen Darwin’den kaynaklanıyor ve Darwin’in fikirlerinden etkilenerek bu eylemleri yaptıklarını bu kişiler açık açık ifade ediyorlar. Şu anki yeryüzünde çalışma yapan teröristler de hepsi Darwinist’tir. Hepsi Darwinist, materyalist eğitimden geçmiş insanlardır. Müslüman görünümlü kişiler de yine baktığımızda Darwinist, sosyalist kökenli olduklarını anlıyoruz.

ADNAN OKTAR: Mesela Mao diyor ki Çin komünizminin temeli Darwin’e ve evrim teorisine dayanmaktadır, diyor. Mao’nun bizzat ifadesi.
… Yani bütün kan dökücülerin kökeninde Darwinist olduğunu görüyoruz. Mesela Karl Marx da, “bizim görüşlerimizin tabi tarih temelini içeren kitap budur” diyor Darwin’in kitabı için: Türlerin Kökeni kitabı için. Bizim görüşlerimizin tabi tarih temelini içeren kitap budur, yani Marksizmin kökeni de budur diyor, Karl Marx. Yani Darwin’in izahları olmasa, ne Marksist felsefe olur ne Stalinizm olurdu, ne faşizm olurdu ne de satanistlerin bugünkü felsefesi olurdu. Yani kökeni böyledir. Hatta eski Mısır’da da yine Darwinist felsefe vardı. Nil’in çamurlarından tesadüfen insanların ve hayvanların oluştuğuna inanıyorlardı. Sümerler de aynı bu şaman dinine, bu putperest dine inanıyorlardı. Sümerler’de de aynı bu Darwin’in inançları vardı, insanların tesadüfler sonucu çamurlu sulardan oluştuğuna inanıyorlardı, bitkilerin, hayvanların. Yani Darwin’in bu pagan inancı çok eski gerici bir düşüncedir ve sapkın bir dindir. Bilimle alakası yoktur. Paleontoloji, jeoloji bunlar bilimdir. Biyoloji bilimdir, ama Darwinizm bir hurafedir, hurafe bir batıl dindir, putperest dinidir.

ADNAN OKTAR: Paleontoloji, jeoloji, fizik bunların hepsi bilimdir. Fakat bu (Darwinizm) bir dindir. Yani sapkın bir dindir. Bilimle putperest bir dini birbirinden ayırmak lazım. Çünkü o zaman Firavun da eski Mısır’da bilimle uğraşıyordu. Çünkü bütün canlıların Nil’in çamurlarından oluştuğunu iddia ediyordu. Veyahut eski Sümerler de o zaman bilim adamıydı ve bilimle uğraşıyorlardı, çünkü onlar da insanların çamurdan tesadüfler sonucu bütün hayvanların ve bitkilerin oluştuğunu iddia ediyorlardı. Yani o zaman böyle bir mantığa gideriz. Bilimle bunun arasındaki fark çok açık görülüyor. Yani bir safsata ile bilimin arasındaki farkı anlatmak için bu kadar detay vermemize bile gerek yok. Çok açık bu.

Le Nouvel Observateur:  Siz az önce önemli olan dindar olmak diyordunuz, sizce bir insan hem dindar hem Darwinist olabilir mi?

ADNAN OKTAR: İki din olmuş olur. Yani hem bir Sümer dinine inanmış oluyor, hem bir Mısır dinine inanmış oluyor, hem de Hıristiyan olmuş oluyor. Üç dinli, 2 dinli olmuş olur. Ama dinsizdir demem. Yani bir Şaman dinidir Darwinizm.

Le Nouvel Observateur:  Yani o zaman bugünkü Papa’nın iki tane dini mi olmuş oluyor?

ADNAN OKTAR: Yani eğer Darwinizm’e inanıyorsa, tabi ki iki dine mensup olmuş oluyor. Hem bir Şaman dini olan Darwinizm’e inanıyor, hem Hıristiyanlığa inanıyor ama dinsizdir diyemem tabi ki, var iki dinli olmuş oluyor.

Le Nouvel Observateur:  Vatikan’ın son çıkışıyla ilgili ne düşünüyorsunuz? Yani İncil’in evrim teorisine ters gitmediğini söylüyorlar.

 ADNAN OKTAR: Vatikan baskı altında, yani ideolojik bir baskı altında. Dünya masonluğunun baskısı altında ve özgür konuşamıyor. Hangi Hıristiyan böyle bir şeyi savunabilir. Belli ki ciddi bir ideolojik, gizli bir baskı var. Çünkü bir Hıristiyan bir meleğin yaratılışını evrimle açıklıyor mu? Açıklamıyor. Cinlerin yaratılışını evrimle açıklıyor mu? Açıklamıyor. Peki insanın yaratılışını nasıl evrimle nasıl açıklıyor. Cinleri ve melekleri Allah nasıl doğrudan yarattıysa insanı da doğrudan yaratmıştır. Ama Papa’ya ve oradaki Hıristiyanlara ciddi baskı olduğu için, mason baskısı olduğu için, onlar özgür konuşamıyorlar.

ADNAN OKTAR: Ama Papa’ya ve ordaki Hırıstiyanlara ciddi baskı olduğu için, mason baskısı olduğu için orda özgür konuşamıyorlar, bu da Darwinizmin ayrı bir kötü yönüdür çirkin yönüdür. Çünkü Darwinizm aynı zamanda bir diktacı ideolojidir. Dayatmacı ideolojidir ve baskı ile kabul ettirir. Kabul etmeyenleri de dışlar ve asimile etmek ister.

ADNAN OKTAR: Bu ideolojiler resmi koruma altında değil ama Darwinizm bütün dünya çapında, dünyanın aşağı yukarı %95’inde resmi, ciddi koruma altında. Devlet ideolojileri Darwinizme dayanıyor zaten. Yani Devlet Sistemi dayanıyor, Darwinizm giderse devletin sistemi gider. Oaçıyornun için devlet onu canla başla koruyor, o felsefeyi, o düşünceyi canla başla koruyor. Ama masonluk devlet için bir tehlike değildir mesela bir komunizm veya bir faşizm devlet için bir tehlike olmuyor. Onlara bir eleştiri getirebiliyorlar, ama Darwinizm gittiğinde devletin bütün sistemi çöker onun için ona karşı çok ciddi kapsamlı resmi destek var. Resmi olarak korunuyor Darwinizm.

ADNAN OKTAR: Aslında boşa korkuyorlar, sistemleri daha güçlendirir o. Ama böyle bir panik var. Darwinizm giderse sistemleri çöker diye ama bu çok ilkel bir korku. Çünkü böyle birşey olmaz bilakis daha mutlu daha sağlıklı daha güçlü olur toplum. …Mesela Papa, Hz. İsa geri döndüğünde, Hz. İsa geri gelecek yaklaşık 20 yıl sonra, Hz. İsa geri gelecek Allah’ın katından geri gelecek, geldiğinde Papa Hz. İsa’nın gözlerine baka baka sen evrimle oluştun diyebilecek mi? Hz. İsa’ya. Diyemeyecektir.

ADNAN OKTAR: Mehdi çıkacak, Müslümanların lideri Mehdi ve Hz. İsa da inecek. Gökyüzüne alınmıştı o geçici olarak Allah onu 2000 yıl önce zaman ve mekanın dışına çıkarttı, şimdi 2000 yıl sonra zaman ve mekanın içine geri sokacak onu. Yine aynı kıyafeti aynı bedeni ile yeniden insanlara yeniden gelecek ve insanları doğru yola hak yola davet edecek.

ADNAN OKTAR: Peygamberin hadislerinden biliyoruz. Ayrıca İncildeki alametlerden de biliyoruz. Peygamberimizin çok fazla hadisi var söyleyebilirim isterseniz. Ben ne dediysem çıktı ama şu ana kadar onu da söyleyeyim. Mesela peygamberimiz Mehdinin çıkış devrinde iki ramazanda üstüste güneş tutulması olacağını söyledi bu oldu. İran-Irak Savaşının olacağını söyledi, bu oldu. Afganistan’ın işgal edileceğini söyledi bu oldu. Fırat’ın suyunun kesileceğini, barajla kesildi fırat’ın suyu ve aynı yerde kan döküleceğini, anarşi olacağını söyledi bu da oldu. PKK terörü başladı Fırat çevresinde. Ramazan ayında ay ve güneş tutulmaları olacak dedi, 1981 yılında ve 1982 yılında bu dedikleri oldu. Kuyruklu yıldızın doğacağını söyledi 1986 yılında oldu. Kabe baskını ve Kabede kan akıtılacağını söyledi, 1979 yılında oldu Kasım 1979 da. Güneşten bir alametin belireceğini söyledi, 1996 yılında oldu. Güneşte son yüzyılların en büyük güneş patlaması oldu. İki Ramazanda güneş tutulması 1981 ve 1982 yılında oldu, iki yıl üst üste.

ADNAN OKTAR:  Mesela ekonomik kriz çıkacağını ben yıllar öncesinden söyledim çıktı. Peygamberin sözüdür bu. Mehdi zamanında ve 7 yıl sürecek der bu ayrıca. Ekonomik kriz. 2007’den 2014 yılına kadar devam edecek inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Evrim teroisi, Kuran’a göre de yanlış, Hıristiyanlara göre de yanlış ve Musevilere göre de yanlış.

ADNAN OKTAR: Bakın bir örnek vereyim. Buradan çok net bu. Tevrat’ta da İncil’de de Kuran’da da Hz. Musa’nın asası vardır. Musa asasını attığında yılana dönmüştür ve bir anda yılan oluşmuştur. Bu evrimle olmamıştır. Tahtadan, ağaçtan canlı, normal yılan oluyor. Doğuran, yiyen, gezen yılan oluyor ve aniden oluyor. Bu Tevrat, İncil ve Kuran’da var. Demek ki evrim diye birşey yok.
… Tevrat’ta, İncil’de ve Kuran’da üç kitapta da bu çok net tarihi bir olay olarak geçiyor.  Hiçbir Hristiyan, hiçbir Müslüman, hiçbir Musevi bunu reddetmez ve binlerce kişinin gözü önünde yapılmıştır bu mucize. Özel insanlar toplatılmış, kalabalığın önünde yapılmıştır.

ADNAN OKTAR: (Darwinizm) çok kötü bir yalan. Bu yalana insanlar niçin inansın? Hem anarşiye sebep oluyor hem de alenen yalan. Darwin’in kendi inanmıyor zaten. Darwin’in inanmadığı teoriye biz nasıl inanalım?
… Eğer evrimi savunuyorlarsa kim savunuyorsa tabi ki yalan söylemiş oluyor.  Kim söylerse çünkü Darwin’in kendi de inanmıyor.  Mesela diyor ki bak “sayısız arageçiş formu olmalı fakat niçin yeryüzünün sayılamayacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz” diyor. Adam zaten kendi teorisinin yıkıldığını kendisi anlatıyor. “Bulamıyoruz, ara fosil yok” diyor. Bu yoksa zaten teori de yoktur.

Ama artık Darwinizm için çok geç. Darwinizm bitti artık. Bir daha geri dönüşü olmaz bunun. Gençlik çok uyanık. Bayağı akıllı çocuklar. Artık kandırılacak gençlik kalmadı.

ADNAN OKTAR: Bir yerde fikrin geçersizliği anlaşıldıktan sonra o anlatılmış olsa bile insanlar kalben inanmadıktan sonra onun bir önemi yok. Kalben insanların inanıyor olması önemliydi. Şu an kalben insanlar inanmıyor. Sadece öyle olması gerektiği için, bir dayatma olduğu için, ön kabul şeklinde kabul ediyorlar. Yoksa ciddi olarak kabul eden yok şu anda.

ADNAN OKTAR: Fransız gençliği de çok uyanıktır. Ben zannetmiyorum. Nasıl Sarkozy gerçeği farkettiyse Fransız gençliği de farkeder. Çünkü Darwinizm tesadüf gibi en saçma iddia üstüne kurulu. Yani herşeyin tesadüfen olduğunu iddia ediyor. Hangi genç buna inanır?

ADNAN OKTAR: Bunu açıkça söyleyemez. Çünkü toplum baskısı var. Ama özel sohbet etseniz, özel konuşulsa inanmadığını çok açık ifade eder. Konuşmalarından bu anlaşılıyor. Allah’a bu derece inanan bir insanın, Darwinizme inanması mümkün değil. Bir de tesadüf, düşünün insan aklının alabileceği en münasebetsiz, en kötü iddia. Bilimsellikle tesadüfün ne alakası var. Darwinizm herşeyi tesadüfe bağlıyor. Protein nasıl oldu diyoruz, tesadüf. Hücre nasıl oldu, tesadüf. İnsan gözü nasıl oldu, tesadüf. İnsanın işitme sistemi nasıl oldu, tesadüf. Herşeyi tesadüfle açıklıyorlar. Aklı başında bir insan buna inanabilir mi? Mümkün mü bu? Hayır, uzaylılar yaptı dese, yine bir derece. Mantıksız ama insan yine düşünebilir acaba. Yine onda bir mantık var ama bunda hiç mantık yok. Hayır o anormal. Yine uzaylılar yaptı demek de anormal ama. Çünkü uzaylıları kim yarattı denecektir. Ama tesadüf dünyada olabilecek en kötü izah şekli.

ADNAN OKTAR: … Ama çok baskı gördü ondan sonra ve halen de buna hiçbir bakan şu ana kadar cesaret edemedi bunu söylemeye. Hiçbir bakan inanmıyor darwinizme. Cumhuriyet tarihinde buna inanan hiçbir bakan çıkmamıştır….Cumhuriyet tarihinde hiçbir bakan darwinizme inanmamıştır… Atatürk de inanmıyordu darwinizme. Atatürk Allah’a inanan, dindar bir insandı… Mesela diyor ki, “Ey Millet” diyor, “Allah birdir, şanı büyüktür, Allah’ın selameti, atafeti ve hayrı üzerinize olsun” diyor. Koyduğu esas kanunlar Kuran’ı Azimüşşan’daki ayetlerdir.” Çok net ifade. Kuran’a inanan bir insan zaten darwinizme inanamaz.

ADNAN OKTAR: Kuran’a inanan bir insan aynı zamanda, yani hem Allah yarattı hem tesadüfen oldu diyemez. Ya Allah yarattı diyecektir ya tesadüfen oldu diyecektir.

ADNAN OKTAR : Ama evrim herşeyi tesadüfle açıklıyor. Din şuurlu bir varlığa bağlıyor. Arada çok büyük bir fark var. Tesadüfen yarattı demek ayrıdır. Allah yarattı demek ayrıdır. Şuurlu bir varlık yarattı demek, şuurlu ve planlı, akıllı bir varlığın müdahelesiyle bu oldu demek ayrıdır. Bir de tamamen şuursuz kaos meydana getirdi demek ayrıdır. Bunlar şuursuz kaosun bunu meydana getirdiğini iddia ediyor Darwinistler. Ama inananlar bir yaratıcı gücün şuurlu olarak bunu yarattığını iddia ediyorlar. Arada çok büyük dev farklılık var.

ADNAN OKTAR: Darwinizm şuurlu bir varlığın müdahalesini kabul etmiyor. Kaos yaptı diyor. Tamamen akılsız ve şuursuz bir gelişme sonucu oldu bu diyor. Bilim adamları tesadüfen oldu ve kaos yaptı diyorlar idi. Ama şu an bilim adamları bunun bir aldatmaca olduğunu anlamış durumda. Çünkü bir proteinin de tesadüfen meydana gelmesi mümkün değildir. Tek bir tane ara fosil yok. Bu büyük bir yalandı. Ara fosil var diyorlardı. Ara fosilin olmadığını ortaya çıkardık. Bilakis 100 milyon yaratılışı ispat eden şimdiki canlılarla aynı olan fosil var. Yani bir bilim adamı ne yapar. Alır fosillere bakar eğer fosillerde bir değişiklik yoksa evrim yok der. Ama bir değişiklik varsa evrim var der. Fosillerde bir değişiklik yok nasıl evrim var desinler. Değişiklik olsa diyebilirdi. Ama değişiklik yok aynısı fosiller.

ADNAN OKTAR: Delilsiz teori olur mu? Delil yok Darwinizmde. Bana bir tane bilimsel delil getirsinler diyorum. 10 trilyon vereceğim diyorum getiremiyorlar. Sadece ortaya koydukları şey kaos ve tesadüf.

ADNAN OKTAR: Bir kere Darwinizmin böyle büyük bir aldatmaca, yalan olduğunu anlamak için çocuk olmak yeterlidir. Yani 7-8 yaşında çocuk bile anlar. Fosillere şurda bakıyoruz. Hiçbir şekilde hayvanlarda değişiklik yok. 100 milyon yıllık, 80 milyon yıllık canlılar ve bunlardan 100 milyon adet var dünyada. Yani herhangi bir çocuğu 9 yaşındaki çocuğu götürsek, ilkokul çocuğunu sorsak veyahut ortaokul öğrencisine bunlar arasında değişiklik var mı desek değişiklik yok diyecektir. Yoksa Darwinizm yoktur. Bunun için bilim adamı olmaya gerek yok ki.

ADNAN OKTAR: Ama 100 milyon fosil çok önemli birşeydir. 100 milyon yaratılışı ispat eden fosil var. Ama bir tane Darwinizmi ispat eden fosil yok. Bu çok büyük bir gerçek bunu çocuk olsa anlar.

ADNAN OKTAR: Tabi yeryüzünde mesela Türkiye’de bile çok fazla sayıda koleksiyonerlerin ellerinde var. Avrupa’nın, dünyanın her tarafında. Hatta yeri kazsak Türkiye’de yer kazıldığında sürekli fosil çıkıyor. Her fosile baktığımızda değişiklik olmadığını görüyoruz hayvanlarda. Fosil bulmak zor değil Türkiye’nin her yerinde var. Zaten Darwin diyor arafosil olması gerekir diyor benim teorimin doğru olması için arafosil yoksa benim teorim doğru değildir diyor. Ara fosilde bulunamadı. O zaman teorisi de gitti işte yok.

ADNAN OKTAR: Hayır bir kitle psikolojisi var kimse belaya bulaşmak istemiyor, olay çıksın istemiyor herkes mevcut sisteme uyuyor. Mesela bir profesör okuldan atılmak istemez. Bir doçent okuldan atılmak istemez. Ses çıkarmıyor, uğraşmak da istemiyor. Mecburen bu sistemi kabul ediyor o şekilde gidiyor. Gerçek anlamda Darwinizme inanan insan dünyada bulamazsınız. Darwin’in bizzat kendi inanmıyor çünkü.

ADNAN OKTAR: Ama çok ilkel bir din. Çünkü çok ilkel bir şaman dini. Dünyadaki en ilkel din… Din çünkü eski Mısırda da vardı bu inanç eski Sümerlerde de var. Eski bir Sümer dinidir… Darwinizm ateizmi savunmak için kurulmuştur. Ateizmin zeminini oluşturmak için kurulmuştur. Ama çok güçsüz ve çürük olduğu içinde derhal darmadağın olmuştur.

ADNAN OKTAR: Tabi ki ateizme karşı savaşıyorum ama Darwinizm de çok sapkın ve anormal bir din. Ve bir yalan üzerine kurulu bir felsefe. Ben bu aldatmacayı insanlara gösteriyorum. Çok büyük bir aldatmacadır.

ADNAN OKTAR: Mesela İsa yakında gelecek. Papa ona sen evrimle mi oluştun diyecek.

ADNAN OKTAR: Her Müslüman yaratılışı savunur. 1 milyarın üstünde yaratılışı temsil eden Müslüman var dünyada. Hıristiyanlar da öyle, museviler de öyle.

ADNAN OKTAR: Dünyada en etkili temsil eden benim tabii ki. Yani hatta İslam tarihinde en etkili temsil eden benim.

ADNAN OKTAR: Yani Darwin’den sonra, Darwin’e karşı bu kadar güçlü bir çıkış dünyada hiç olmamıştır. … Ve bu kadar yıkıcı ve netice alacak bir çıkış olmamıştır.

ADNAN OKTAR: On yıl sonra Darwinizm’i tarih kitaplarında okuyacağız. İnsanlar da şaşıracak, biz buna nasıl inandık diye. Kendilerine gülecekler belki.

ADNAN OKTAR: Ama şu an devletler tarafından resmi ideoloji olarak bu savunuluyor. Yani çok ciddi olarak savunuluyor ve üniversitede Darwinizm’e karşı olan bir kişi tutulamıyor. Bir insan çıkıp açık açık Darwinizm’e karşıyım diyemiyor. Çok ciddi bir devlet koruması altında olduğu görülüyor dünya çapında bunun. Bunu önemsiz görmek mümkün değil. Firavun zamanında da devlet ideolojisiydi evrim düşüncesi, yani Nil’in çamurlarından çıkma olayı devlet ideolojisiydi. Sümerler devrinde de devlet ideolojisiydi. Şu anda da resmi olarak devletlerin ideolojisi konumunda. Bu çok önemli bir olay. Yani sapkın bir dinin 21. yüzyılda insanlara zorla kabul ettirilmesi, anti-demokratik yöntemlerle kabul ettirilmesi çok büyük bir rezalettir.

ADNAN OKTAR:  Ben de aldım. Bütün arkadaşlarımız aldı.
Tabii, araştırmacı insan. Zıt düşünceleri insan araştırır. Tabii ki ben Marx’ın Kapital’ini de okuyorum. Mao’nun eserlerini de okuyorum, yani onu da okuyorum.

ADNAN OKTAR: Hayır, tabi geçiyor, bildiğim kadarı ile. Dawkins önemli görüyor çünkü. Onun zıttı olan tek hareket onun düşüncelerini yok eden tek hareketin Türkiye’den geldiğini ve benden kaynaklanıdığını düşünüyor ki, haklı o yönde. O yüzden bana karşı çok ciddi bir karşı tavır almış durumda kendince birşeyler yapıyor. Faaliyetler yapıyor ama kimsenin ona itibar ettiği yok. Çünkü bilimsellik esastır. İnsanlar delile göre hareket ederler. Delil ortaya koysa Dawkinsin bu kadar uğraşmasına da gerek yok. Mesela fosilleri ortaya koyardı konu biterdi. Ama fosil yok, delil yok. Ben ona dedim bir tane delil getirsin dedim, herkese de söyledim. Tek bir tane delil getiremez, getiremiyor da.

ADNAN OKTAR: Yok ben Musevileri çok seviyorum çünkü, onlar Hz. İbrahim neslinden peygamber neslinden öyle birşeyin olması mümkün değil. Bilakis ben Soykırım Vahşeti diye bir kitap yazdım. Benim adıma başka bir kişi soykırım yalanı diye bir kitap çıkarttı. Ben o konuda adli makamlara başvurdum, noterlikten ihtarname gönderdim. Ve o kişinin bir daha benim adıma kitap yazmaması için uyardım. Bana ait bir kitap değildi o, bana ait olan kitaplar benim ismim ile Adnan Oktar, Harun Yahya ismi ile çıkar. O öyle değildi. Sadece Harun Yahya, benim ismimi alarak çıkmış bir kitaptır. O yüzden o kitap geçerli değil.
Tabi ki, yani ben Darwinizme karşı olduğum için ve gerçekleri savunduğum için bugüne kadar bana çok ciddi baskılar uygulandı. İddia edilen Ergenekon terör örgütü var Türkiyede derin devlet. Yıllardan beri benimle uğraşır. Emniyette yapılan kokain komplosunu da onlar yaptırdılar. İddia edilen Ergenekon terör örgütü gizli derin devlet, darwinisttir mesela. Darwinist, materyalist düşüncededir. Onların dinine ve inancına karşı mücadele verdiğim için onlar da bana karşı çok ciddi bir mücadele verdiler. Kamuoyunda aleyhimde çok fazla haberler çıkarttılar, iftiralar attılar, birçok komplo kurdular. Hatta suikast düzenlediler, 9 kere yaklaşık, silahlı suikaste uğradım. Ama Allah hepsinden korudu.
9 kere silahlı suikaste uğradım. Ama başaramadılar. Evin önünde, silahlı adam bekliyordu. Polise yakalattırdım. Mesela örnek bir tane onu verebilirim. Başka bir adresteki evimizin önünde de çalılar içerisinde yatmışlardı silahlı olarak, onda da o suikasti de atlattım yine aynı şekilde. Yani anti Darwinist olmak bu kadar kolay değil Türkiye’de.

Le Nouvel Observateur: Sizin 3 yıl ceza aldığınız bir mahkemeniz vardı dava sonuçlandı mı?

ADNAN OKTAR: Evet o halen devam ediyor, onun hakkında da bilgi verebilirim. Mahkenin savcısı, ‘mahkememizce toplanan deliller arasında yargılanan kişiler aleyhinde delil bulunmamaktadır.’ Dedi savcı. Ayrıca poliste avukatsız ve işkenceyle ifadeler alındığı için bu da geçersizdir dedi, yani alınan ifadeler işkenceyle alındığı avukat olmadan alındığı için geçersizdir dedi. Daha önce de bu kişilerin arkadaşlarına 6 kişiye siz beraat verdiniz dedi mahkemeye, aynı delillerden, aynı dosyadan beraat verdiniz dedi, Adnan Oktar’a ve diğer sahıslara da beraat vermeniz gerekir, dedi mahkeme ama buna rağmen mahkeme 3 er yıl ceza verdi bize ve kız arkadaşlarım da var çok sevdiğim  3 kız arkadaşım da var onlarda yargılandı çete reisi, çete lideri olarak. Dava devam ediyor şu an yargıtay aşamasında ama isterseniz tek tek söyliyeyim, toplanan deliller arasında sanıklar aleyhine delil bulunmamaktadır. Bu kız arkadaşlarımız kolej, üniversite mezunu hiç hayatlarında karakola gitmemişlerdir.

ADNAN OKTAR: Evli değilim, evet kendi kararım bu. Çok yoğun faaliyet hallindeyim, Türkiye ergenokon örgütünün tehditi altında, çok fazla kan dökülüyor, dünyada terör var, böyle bir ortamda benim çok yoğun çalışmam gerekiyor.

ADNAN OKTAR: Kuran bir ahlak kitabıdır, tabii. Vahye dayalı bir ahlak kitabıdır. Bilimi teşvik eder Kuran tabii, ama bilime doğrudan bir müdahalesi olmaz.
Kuran zamanın olmadığını söylüyor 1400 yıl önce. Zaman yoktur diyor, zaman izafidir diyor. Bunu bilim 1400 yıl sonra buldu. Mesela maddenin yokluktan meydana geldiğini söylüyor. Big Bang teorisini anlatıyor Kuran. Bunu bilim daha yeni buldu. 1400 yıl sonra buldu. Mesela kainatın, dünyanın ilk yaratılışta üstünün dumanla kaplı olduğunu, buhar ve dumanla kaplı olduğunu söylüyor Kuran, bunu bilim daha yeni buldu, yani bu anlamda bilimden çok daha ileri gerçekleri anlatan bir kitaptır Kuran. Kuran’ın bilimle çelişmesi mümkün değildir. 

ADNAN OKTAR:  Yok Olur mu? 0 hacim sonsuz yoğunluktaki bir maddeden yani yok olan bir madde demektir bu. 0 hacim sonsuz yoğunluktaki bir maddeden saniyeler hesabında kainat meydana gelmiştir. Bu çok büyük bir mucizedir. Bunun tesadüfle alakası ne?
0 hacim sonsuz yoğunluktaki bir maddeden ki yani bu yok olan bir maddedir, saniyeler hesabında kainat meydana gelmiştir. Büyük bir patlamayla.
Evet, evet Big Bang bunu anlatıyor. Yokluktan oluşmuştur. Yani Big Bang teorisi zaten onu anlatıyor. Yokluktan oluştuğunu söylüyor. Daha önce zaman ve mekan yok, yani, Big Bang teorisine göre daha önce zaman ve mekan yokken, bir saniye içerisinde bir patlamayla zaman ve mekan oluştuğunu söylüyor Big Bang teorisi, Kuran’da aynısını söylüyor.

ADNAN OKTAR:  Evet, Yahudilik ve Masonluk. Bu kitabı yazdıktan sonra akıl hastanesine kondum. 10 ay akıl hastanesinde tutuldum. Burada ateist Siyonistleri ve masonları anlatıyordum. Musevileri değil. Ateist Siyonistleri ve masonları. Ateist Siyonizm hem Müslümanların, hem Musevilerin düşmanı olan bir düşüncedir. Yani sapkın bir düşüncedir, kan döker, terör çıkartır, masonlarla birlikte gizli derin devletleri oluşturur. Bunu anlatıyorum.
Yani Allah’a inanmayan Siyonist düşünce ve masonluk. Bunlar ittifak ederek dünyada şu an ki, terörü, kanı ve anarşiyi çıkarıyorlar. Darwinist bir yapılanmadır bu ayrıca.

ADNAN OKTAR:  Çok acı yani, İsraillilerin ölmesi de çok kötü, onların öldürülmesi de çok kötü. Bunu işte masonluk organize ediyor ve ateist Siyonistler organize ediyorlar. 

ADNAN OKTAR: Evet, Filistinlileri de savunuyorum, Musevileri de savunuyorum. Dindar Musevileri de savunuyorum, Filistinlileri de savunuyorum, çünkü her iki tarafı da eziyor bu sistem. 

ADNAN OKTAR: Dindar Hıristiyanları da eziyorlar ayrıca.

ADNAN OKTAR: Ben mazlum olan herkesten yanayım. Ezilen herkesten yanayım.

Le Nouvel Observateur: Siz daha önce 11 Eylül’ün, arkasında darwinist…

ADNAN OKTAR: Evet, evet onlar yaptılar doğru. Yani yapan teröristler hepsi, Avrupa da eğitim görmüş, Darwinist eğitimden geçmiş, sosyalist Müslümanlar.

ADNAN OKTAR: Amerika’da, Avrupa’da eğitim görmüş,  masonların etkisinde olan, masonların yönlendirdiği kişiler.

ADNAN OKTAR: Öyle birisi var mı onu bilmiyorum, önce onu söyleyeyim. Yani adı geçen her şahıs Avrupa’da ve Amerika’da eğitim görmüş ve darwinist, materyalist eğitimden geçmiş kişiler. Hatta CIA’in eğitiminden geçmiş kişiler.

ADNAN OKTAR: Öyle birisi yok ortada. Ama ben her kim olursa olsun içinde eğer o varsa o da hepsi  dahil onların hepsi darwinistler. Darwinist eğitimden geçmiş Amerika ve Avrupa’da eğitim görmüş insanlar.

ADNAN OKTAR: Bütün bu örgüte tek tek isim olarak saymayayım ne kadar biliyorsanız hepsi eski, çünkü Irak’ta Sosyalistler hakimdi Stalinistler hakimdi, Suriye’de Stalinistler hakimdi, Filistin’de yine Marksist Leninist düşünce hakimdi daha yeni İslam düşüncesi oralarda değinilmeye başlandı. Eski sosyalistler eski komünistler ve onların yetiştirdiği gençlik şu an terör faliyetlerini kullanıyor ve bunların hepsi darwinist ve materyalisttir.


ADNAN OKTAR: Onlar sanal örgütler çünkü bunlar Masonların ortaya attığı isimler gerçekte böyle isimler yok. Onun için isimler, yani şahıslarda sanal örgütlerde sanal böyle birşey olsa ortada olur, bu örgütün yeri olur, yurdu olur.
Derin devletlerin ortaya attığı sahte isimler bunlar. Masonik ve Ateist Siyonist Derin Devletin ortaya attığı sahte isimler, böyle bir örgüt olsa anında yakalarlar anında bulurlar. Amerika’nın, İngiltere’nin, Avrupa’nın böyle imkanı olmaması mümkün mü?

ADNAN OKTAR: Hepsi masonların kontrolünde öyle bir güç olmaz mason desteği olmadan  hiç bir terör örgütü ayakta duramaz. İddia edilen Ergenekon  örgütü de öyle çıktı. Mesela Türkiye’de iddia edilen Ergenekon Terör Örgütü var o da mason kontrolünde. Belgede ortaya kondu. Ne onların öyle maddi bir imkanı olur ne de öyle bir teknik bilgiye sahip olurlar. Bu terör olayları çok büyük organize hareketler. 11 Eylül olayı çok büyük organize hareketti. Masonluğun ve Ateist Siyonistlerin yaptığı bir hareket. Öyle üç beş tane teröristin yapabileceği birşey değil bu.

ADNAN OKTAR: Biz nasıl Allah’ın rızası için çalışıyorsak Allah’ın beğenmesi için gayret ediyorsak onlar da şeytanın rızası ve şeytanın beğenmesi için çalışıyorlar. Biz nasıl Allah’a ibadet ediyorsak onlar da şeytana ibadet ediyorlar Biz dinin gereklerini nasıl yapıyorsak onlar da şeytanın emrinin gereklerini yerine getiriyorlar. … Evet dünyanın yaratılışından Kıyamet’e kadar devam eden  bir mücadele bu.
… Masonların ortaya attığı şeytani düşüncenin ortaya attığı bir fikir bu yani şeytani bir ideoloji.

ADNAN OKTAR: Tabi ki çünkü Hristiyanları ve Müslümanların birbiriyle savaşmasına teşvik eden şeytani bir düşünce bu. Tabi ki hristiyanlar ve müslümanlar aynı Allah’a inanıyorlar ve kardeşler, niçin savaşsınlar. Aynı Peygamberlere inanıyorlar.

Le Nouvel Observateur: Bu düşünceyi mesajı heryere  yayarsanız iyi olur.

ADNAN OKTAR: Tabi zaten internette yayıyoruz. 60 yabancı dilde. 80 milyon kitabım indirildi benim internette bir yılda 80 milyon adet.

ADNAN OKTAR: Müslüman ülkeler bu tehlikenin o kadar farkında değiller. Yani Darwinizm tehlikesinin o kadar farkında değiller.
…  Ama evet asıl tehlikenin ana noktaları önemlidir. Fransa önemlidir, ingiltere ve Amerika önemlidir. Oralarda Darwinizm çöktükten sonra İslam Ülkelerinde zaten Darwinizm kalmaz, dünyanın hiç bir yerinde kalmaz.

ADNAN OKTAR: Adnan Hoca 1986 yılında bir dergide o şekilde  başlık çıkmıştı ondan sonra öyle lakap olarak kaldı. Ben hocalık iddiasında değilim. Herhangi bir müslümanım yani Kuran’ı islamı seven doğruyu arayan insanların mutluluğu için gayret eden herhangi sıradan bir müslüman 

ADNAN OKTAR: Sadece normal sünni, hanefi, müslüman gençlerden oluşan bir arkadaş grubuyuz. Orijinal bir görüşümüz yok. Hanefi, sünniyiz.

ADNAN OKTAR: Fransızları çok seviyorum. Çok güzel insanlar,  sizin gibi hepsi. Ve güzel huylular, modernler, kaliteliler. Ama böyle bir sapkın teorinin Fransız halkını kandırmasını içim kabul etmiyor, ben onlara doğruları anlattım. Sarkozy gibi onlar da Allah"ı çok sevsinler, Allah"a karşı muhabbetleri çok olsun, hepimiz Allah"ı çok sevelim. Dünyada mutlu, kardeşçe, bir arada yaşayalım. Terör, anarşi de olmasın.

ADNAN OKTAR: Fransa karanlık çağından aydınlanma çağına giriyor şu an, girdi. Yani 150 yıllık karanlık dağılıyor şu an.

ADNAN OKTAR: Tabi ki, çünkü Mesih"in gelişi yakın o yüzden oluyor bunlar. Allah mucize olarak bunu yaratıyor. Mehdi"nin çıkışı yaklaştı. Mesih"in çıkışı yaklaştı, ondan oluyor bunlar.