Türk Yaratılışçılık Hareketi




Ulusal Bilim Eğitim Merkezi”nin aylık yayını NCSE Reports dergisi, Eylül 2007 sayısında giriş yazısı olarak, Harun Yahya”nın Yaratılış Atlası kitabının etkisine yer verdi. Pensilvanya Üniversitesi”nden evrimci antropolog Pat Shipman’ın "Türk Yaratılışçılık Hareketi Amerikan Kolejlerini Turluyor" başlıklı yazısında, şöyle aktarıldı:





… "Darwinizmin Çöküşü ve Yaratılış Gerçeği" konulu konferans, profesyonel görünümlü bir sunumla birlikte veriliyordu… [Harun Yahya”nın] Kendisinin yüzlerce kitabı, makalesi, broşürü, videosu ve Power Point sunumları olduça beğeniliyorHarun Yahya oldukça güçlü bir yaratılış görüşü benimsiyor… Harun Yahya, evrim teorisini eğitim sisteminden çıkarıp, yerine yaratılış doktrinini getirtmek için çok çalışıyor. 2006 yılında Yaratılış Atlası başlığı altındaki çok gösterişli, sayısız renkli fotoğraflarla dolu bir kitabın yüzlerce nüshası, bunu benimsetmeyi kolaylaştırma girişimiyle, tüm Türkiye’deki okullara dağıtıldı. Aynı kitabın Fransızca tercümesi de 2007 yılının başında tüm Fransa’daki eğitmenlere gönderildi.

2007 yılında Harun Yahya’nın temsilcileri, Müslüman öğrenci dernekleri ile bağlantı kurarak kolejlerde, üniversitelerde ve toplum merkezlerinde sunum yapmayı teklif etmekteler. Aynı grup tarafından sadece Pensilvanya’da yakın zaman önce yapılan, aynı veya yaklaşık aynı konuların bulunduğu konferansları takip etme imkanım oldu; Pittsburgh Üniversitesi”nde, Lehigh Universitesi”nde, Villanova Üniversitesi”nde ve Temple Üniversitesi”nde yapıldı. Yine benzer bir konferans 29 Ocak 2007’de Buffalo Üniversitesi”nde ve 1 Şubat 2007’de de Albany Üniversitesi”nde yapıldı.

Burada da maharetle süslenmiş ve çok iyi düzenlenmiş bir sunum bekliyordum ve bu konuda hayal kırıklığına uğramadım… İlk bölümde evrim teorisini kötülük ve sosyal adaletsizlik ile bağlıyordu, ikinci kısımda ise canlı organizmalarının proteinlerinin ve hücrelerinin indirgenemez komplekslikte olduğu ve “tesadüfen” ortaya çıkamayacaklarına dairdi ve üçüncü bölümde de evrimin olmadığını veya maksatlı olarak aldatıcı olduğunu desteklemek üzere fosil kayıtlarına başvuruluyordu